Son Zamanların En iyi Anti-Aging İçerikleri ve Kozmetik Ürünleri

Uzunca bir süredir, anti-aging yani yaşlanma karşıtı ürün kullanmak ile ilgili gelen sorulara, en sevdiğim içeriklere ve kozmetik ürünlere yer verdiğim yazıyla cevap vermek istedim. “Yaşlanma karşıtı etki için hangi kremi, serumu kısacası ürünü, nasıl kullanmalıyım?” diye araştıranlar için son zamanların en iyi Anti-Aging içerikleri ve kozmetik ürünleri, esraninportresi’nde.

2
1307

Uzunca bir süredir, anti-aging yani yaşlanma karşıtı ürün kullanmak ile ilgili gelen sorulara, en sevdiğim içeriklere ve kozmetik ürünlere yer verdiğim yazıyla cevap vermek istedim. “Yaşlanma karşıtı etki için hangi kremi, serumu kısacası ürünü, nasıl kullanmalıyım?” diye araştıranlar için son zamanların en iyi Anti-Aging içerikleri ve kozmetik ürünleri, esraninportresi’nde.

Pek çok yerde ürün önerileri gördüğünüzü biliyorum ki bunu ben de yapıyorum aslında. Gerçekten kullanıp deneyimlediğim bir ürünle ilgili yorum yapmakta sıkıntı görmüyorum elbette. Piyasada ihtiyaca uygun çok iyi ürünler olmakla birlikte, benim hepsini deneyimle şansım ne yazık ki yok. Bu nedenle de bana sıkça gelen “Anti-aging yani yaşlanma karşıtı etki için hangi kremi, serumu kısacası ürünü kullanmalıyım? sorusuna “anti-aging içerikleri” açısından yaklaşmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Örneğin; C vitamini olmazsa olmazlardan… Ama neden ve nasıl kullanılmalı? Elbette bunu anlatırken deneyimleyip, memnun kaldığım ürünlerden yola çıkarak sizlere fikir de vereceğim. Girişi daha fazla uzatmadan, gelin verdiğimiz ilk örnekle hemen başlayalım..

Anti-Aging İçerikleri ve Ürünleri

Anti-aging yaşlanma karşıtı

1- Serbest Radikal Savunması için C vitamini :

Sebeplerine gireceğim ancak, mutlaka ama mutlaka bir C vitamini içerikli ürün düzenli cilt bakımı rutininizde yer almalı. Çünkü ciltte hasar oluşmasının ve daha hızlı yaşlanmasının en önemli nedenlerinden biri, UV ışığı ve stres gibi faktörlerin oluşturduğu serbest radikallerdir. Bunlara karşı en önemli destekçiniz de, güçlü bir antioksidan olan C vitaminidir. Ek olarak, güçlü ve genç bir ciltten sorumlu protein olan kolajen üretimini uyarma yeteneği sayesinde ideal bir yaşlanma karşıtı bileşendir. Güneş kreminizi de destekleyecek olan bu içerik ile koyu lekeler önlenebilir ve böylelikle daha eşit görünen, sağlıklı bir cilde de ulaşılabilir.

Peki C vitaminine sahip ürünler neler?

Serumlardan kremlere kadar pek çok kozmetik ürün bulabilirsiniz. Sadece araştırırken ana konunuzun C vitamini olduğunu unutmayın. Ben serum formunda C vitamini kullanmayı seviyorum. Daha önce denemediyseniz %3, %5 gibi düşük doz C Vitamini içeren ürünlerle başlanabilir. Ben Mia Klinka’nın C vitamini serumu ile başlamıştım (%8). Cilt alıştıktan sonra doz arttırılabilir.

 

Şimdilerde Vichy Liftactiv Peptit-C Kırışıklık Karşıtı Ampul’lerini kullanıyorum ki bunlar %10 saf C vitamini içeriğine sahip. Bu üründe 1 ampul 2 ye bölünerek kullanılmalı dese de ben 4 e bölerek kullanıyorum. Üstüne de güneş kremi sürmem yeterli oluyor.

Son olarak, bir ürün seçimi yaparken içerikteki C vitamininin gücünü güçlendirmeye yardımcı olabilen diğer Niacinamide, E vitamini gibi içeriklerle ile formüle edilmiş olanları arayabilir, beraberinde  Hyalüronik Asit  içerikli bir ürünle cildi destekleyebilirsiniz. 

2- FOREO BEAR :

Cilt bakım rutinini oluştururken kullanılan içerikler, ürünler kadar önemli bir diğer detay da nasıl uygulandıklarıdır. Cildin temiz olması gerektiği gibi örneğin bazı ürünlerin, daha etkin olabilmeleri için buzdolabından çıkarılarak soğuk uygulanması gerekebilir veya serum, krem gibi ürünlerin yüz masajı ile birlikte uygulandığında, cilde daha iyi nüfus ederek, daha etkin olmalarının sağlandığı bilinmektedir. 

Anti-aging / Yaşlanma-karşıtı

Ben çok uzun zamanlar sıradan bir şekilde ürünleri sürdüm ve geçtim. Zaman içerisinde araştırıp öğrendikçe, ürünleri sürdükten sonra özellikle de anti-aging etkisi olması için yüz masajı yapmaya başladım. Bu ürünlerin etkinlikleri arttırsa da hayat koşturması içerisinde benim için pek de sürdürülebilir olmadı. 5-6 ay kadar öncede bakım rutinime FOREO BEAR dahil oldu kiiiii…. Sanırım kendime ve aslında daha doğrusu cildime yapabileceğim en iyi yatırım oldu. Niye mi? Çünkü FOREO BEAR,

  • Yüze daha kalkık bir görünüm verir
  • İnce çizgiler ve kırışıklıklar azalır
  • Yüz kaslarını eğitip (yüz egzersizi yapmışsınız gibi ama çok daha etkili ve kısa zamanda yapılabilen versiyonunu düşünün), V şeklinde bir çene hatta ortaya çıkarır
  • Ciltteki kollajen üretimini uyarır
  • Yüz şişkinliğini azaltır
  • Kan dolaşımını arttırır (ki böylelikle kullandığınız serum, nemlendirici gibi tüm ürünlerin emilimi de artacağından ürünlerden elde edeceğiniz verim de artacaktır)

Kısacası yüzün şekle girmesi için doğru yüz egzersizleri yapmanın acısız yolu diyebiliriz.

FOREO BEAR, mikro akım yüz terapisi ile iğnesiz, acısız “doğal!” yüz gerdirme teknolojisi sunuyor.  Mikro akım (microcurrent), cihazda yer alan iki küre yardımıyla cilde aktarılıyor. Mikro akım ile cilt hücreleri parçalanıyor ve ardından kaslarınızın ağırlık kaldırdıktan sonra yaptığı gibi daha güçlenerek gelişiyor. Böylelikle cildin epidermis (üst) tabakasındaki yaşlanma belirtileri silinirken, cildin dermis (en derin) tabakasına dahi aynı anda ulaşarak, sıkı ve kalkık bir görünüm oluşturur. Bu nedenle de BEAR, doğal yüz gerdirme teknolojisi olarak anlatılmakta zaten.

Bu kadar ön bilginin ardından şimdi ister buradan–>FOREO BEAR kullanım deneyimleri okuyabilir, 

Yukarıdaki görselden BEAR öncesi sonrası etki çok net görünüyor diye düşünüyorum. Şimdi, isterseniz de FOREO Resmi websitesinden ürünleri inceleyebilirsiniz –> FOREO

Ya da isterseniz buradan satın alabilirsiniz—> FOREO BEAR

Nasıl kullandığıma gelirsek; genellikle akşam rutini sırasında kullanıyorum. Cilt temizliği ve o akşam kullanacağım serum sonrası sıra FOREO BEAR a geliyor. Yukarıdaki videoda da göreceğiniz üzere önce FOREO’nun SERUM SERUM SERUM ürününü uyguluyorum. Ardından da FOREO For You uygulamasında gösterilen talimatlar doğrultusunda BEAR’ı uyguluyorum. En sonda da nemlendiricimi sürüp, rutinimi tamamlıyorum. 

3- Dolgunlaştırıcı Hyaluronik Asit :

Cildin en büyük ihtiyacının nem olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Çünkü özellikle de cilt çok kuru kaldığı zaman ince çizgiler ve kırışıklıklar artma eğilim gösterecektir. Bu noktada en önemli nemlendirci cilt bakım bileşenlerinden biri, vücutta doğal olarak da bulunan bir şeker molekülü olan hyaluronik asittir.

HA içeren bir formülün düzenli kullanımı cildin taze, dolgun ve daha genç görünmesini sağlıyor, ancak stratejik uygulama içeriği daha da etkili hale getirir. Ben özellikle de serum formundaki HA içerikli ürünleri cilt hafif nemliyken uyguluyorum. Yani cildi temizledikten hemen sonra (cildin tamamen kurumasına izin vermeden) yapılan uygulama, yüzdeki nemi kilitlemeye yardımcı olur. Diğer yandan eğer benim gibi cilt bakım rutininizde C vitamini varsa ardından hyaluronik asit içerikli bir nemlendirici kullanılabilir. Bu ikilinin düzenli kullanımı ile istenilen anti-aging sağlanmış da olur.

HA içerikli ürünler söz konusu olduğunda yelpaze oldukça geniş aslında. HA içerikli serumlar, nemlendiriciler ve maskeler içerisinden cildinize ve bakım rutininizdeki diğer ürünlerle güzel çalışacak bir seçim yapabilirsiniz. 

Ben FOREO’nun UFO ve Aktif Maskelerinden bir olan, HA içerikli Make My Day maskesini kullanmayı çok seviyorum. Haftada 2 kez uyguladığım bu maske sayesinde cilt sağlıkla ışıl ışıl parlıyor. Ayrıca hem makyaja cildi hazırlamış hem de içindeki kırmızı alg sayesinde, cildin günlük olarak maruz kaldığı kirliliğe karşı bir bariyer koymuş oluyorum.

Bu kadar bilginin ardından şimdi ister buradan–>FOREO UFO ve Aktif Maskeler kullanım deneyimleri okuyabilir,

Yukarıdaki görselden BEAR öncesi sonrası etki çok net görünüyor diye düşünüyorum. Şimdi, isterseniz de FOREO Resmi websitesinden ürünleri inceleyebilirsiniz –> FOREO

Ya da isterseniz buradan satın alabilirsiniz—> FOREO UFO ve Aktif Maskeler

4- İnce Çizgiler için Retinol :

Yaşlanma karşıtı ürün ve içerik arayışına çıktığınız zaman karşınıza çıkacak en önemli içerilerden biri, Retinol. A vitamininin en saf formu olan retinol, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü, düzenli kullanımla birlikte, yumuşatmada oldukça başarılıdır. Retinol kullanmaya 30’lu yaşlarda başlanması gerektiği yazılır, çizilir… Bu durumun tamamen cildin ihtiyacına ve durumuna bağlı, kişisel olarak değiştiğini düşünüyorum. Ben 35 yaşında kullanmaya başladım. Başlarda düzenli kullanım davranışı da sergileyemedim üstelik. Ancak son 1 senedir, haftada 3 gün olmak üzere Ordinary’nin %0.5 içerikli Retinol serumunu kullanıyorum ve işe yaradığını da düşünüyorum. 

Yaşlanma karşıtı etkisinin yanında retinol, düzensiz cilt tonu görünümünü iyileştirmeye de yardımcı olacaktır. Retinol ile ilgili bilinmesi gerekense çok önemli 2 nokta var. Birincisi oldukça güçlü bir bileşen olduğundan düşük doz ve düşük uygulama sıklığı ile cildi alıştırarak başlanması gerektiğidir. İkincisi ise gece kullanmak ve ertesi sabah yüksek koruma özelliğine sahip bir güneş kremi kullanmaktır. 

5- Cilt Yüzeyinin Yenilenmesi için Glikolik Asit :

Retinol, kırışıklıkları yumuşatır ve kolajen üretimini tetiklemeye yardımcı olur. Eğer koyu lekelerin, pürüzlü dokuların ve donuk, ölü cildin görünümünü iyileştirmek istiyorsanız, cilt yüzeyinde etkili bir tedaviye ihtiyacınız vardır. Glikolik asit, şeker kamışında doğal olarak bulunan bir alfa-hidroksi asittir (AHA). Cilde uygulandığında ölü hücreler ve sağlıklı cilt arasındaki bağların çözülmesine yardımcı olarak daha kolay dökülmelerini sağlar ve altta yatan taze, ışıltılı cildi ortaya çıkarır. 

Burada bahsettiğim cilt bakım ürünü içeriklerini bakım rutininize dahil ederken tonik gibi en hafif, ince yapıdaki üründen en ağıra doğru ilerlemelisiniz. Glikolik asit içerikli bir nemlendirici sahibiyseniz en son uygulamanız gereklidir. Bir uyarı olarak; glikolik asit de cildi, güneşe karşı hassaslaştırabilir. Bu nedenle güneş kremi kullanımını en kapalı avalarda bile kullanmaya devam etmelisiniz. 

6- Yaşlanmaya Karşı Güneş Koruyucular :

Bugün tek bir ürün alma hakkında olsa ne alırdın diye sorsalar, cevabım kesinlikle bir güneş koruyucu olurdu. Çünkü cildi yaşlandıran ve zarar veren en önemli etken, ne yazık ki güneşin zararlı ışınları. Üstelik bunun için yaz olmasına veya güneş altında saatler geçirmenize de gerek yok. Cildinize tam uyum sağlayan ve yüksek koruyucu içeriklere sahip iyi bir güneş kremi edinmenizi ve yaz-kış, güneşli-bulutlu fark etmeksizin kullanmanızı her seyden çok tavsiye ederim. 

Kış aylarında sabah cilt bakım rutininde nemlendirici üstüne güneş kremi kullanıyorum (çünkü cildim kışın çok kuruyor). Yaz aylarındaysa C vitamini serumu üstüne sadece güneş kremi kullanmak yetiyor. Hangi güneş kremi derseniz de piyasada çok iyi ürünler olduğunu baştan belirteyim. Ben şimdiye kadar La Roche, Avene, Vichy gibi pek çok markanın ürünü kullandım. Şu an Daylong kullanıyorum ve o da bitmek üzere… Aralarında benim en sevdiğim ve cildimle, kullandığım diğer kozmetik ürünlerle en iyi çalıştıkları için Vichy ve Avene’nin aşağıdaki ürünleri oldu. Kimyasal içerik istemiyorum derseniz, mineral güneş koruyucuları da deneyebilirsiniz.

2 YORUMLAR

  1. Sevgili Esra,
    Yazınızı büyük ilgiyle okudum. Bahsetmiş olduğunuz antiage ürünlerinin bir kısmını kullanma fırsatım oldu, diğerlerini çok merak etsem de bir türlü bakım rutinime dahil edemedim, mesela Retinol ve Glikolik asit.. bu paylaşımınızdan sonra mutlaka bakım rutinime ikisini de dahil edeceğim. Foreo BEAR cildim için yapmış olduğum yatırımların içerisinden belki de en doğrusu ve önemlisi. İlk kullanımla beraber farkı hemen hissetmeye başladım desem kesinlikle yalan söylemiş olmam. İki ay boyunca düzenli kullanımdan sonra beni uzun süre görmeyen aile fertlerim ve arkadaşlarım cildimin değişimine inanamadılar. Hatta kuzenim cildimin minicik bir cihazla bu kadar güzel sıkılaştığını inanmakta güçlük çekse de, sonunda o da indirim kampanyasından yararlanıp BEAR’landı. Onun cildindeki olumlu etkilerini görmek için beraber bekliyoruz şimdi :)

  2. Yıllarca cilt lekelerinden çekmiş bir insanım… onlardan kurtulmak için denemediğim ilaç, krem vb., hatta yüzüme sürmediğim meyve-sebze kalmamıştır. Her yazın sonunda yeni bir leke oluşmuştur yüzümde. Sonuncusu alnımın tam ortasındaydı, ama onu o kadar da kafama takmıyordum, çünkü kahküllerimle örtünce gözükmüyordu. Yazın ortasında fondöten sürmek bana o kadar ağır geliyordu ki, o kalın fondöten tabakası altında cildimin nefes alamadığını hissedebiliyordum. Sonra pandemi oldu, evlerimize kapanmaya başladık, kafayı yememek için zamanla kendime değişik uğraşlar bulmaya çalıştım. Cildime alışmış olduğumdan daha fazla önem göstermeye başladım. Böylece Foreo UFO ile tanıştım. Çok düzenli kullandım, çünkü cildime yararlı olması bir yana, ufoyla yaptığım bakım ruhuma da iyi geliyordu. Yaklaşık bir ay sonra alnımın ortasındaki lekenin rengi o kadar açılmıştı ki, inanamadım.. yüzümdeki lekerlerde çok az bir açılma söz konusuydu, ama vazgeçmedim ve düzenli kullanıma devam ettim. Foreo UFO bakımı yapınca, poşetin içinden fazla çıkan maske sıvısını döküyordum ve bu sefer sadece göz altı ve yanak bölgesine yoğunlaşarak bir kez daha ufolanıyordum. O sırada bakım rutinime niacinamide katıldı ve bugün cildimdeki lekeler yok denecek kadar az. Düzenli olarak the ordinary niacinamide+foreo ufo bakımlarına devam ediyorum ve leke derdi olan herkese foreo ufo cihazını tavsiye ediyorum.

    Bu güzel yazınızdan dolayı size çok teşekkür ediyorum ❤

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here