Şarköy esnafı burası için İSTANBUL’un BODRUM’u, yaşayanları da EMEKLİ CENNETİ diyor ki her ikisine de katılmamak elde değil. İstanbul’a yakın olsun, sessizlik olsun ama aynı zamanda geceleri de hareketli olsun diyorsanız (ne yaman çelişki :) ) ; işte burası tam size.. Rumeliyi fetheden Orhan Bey’in en büyük oğlu Süleyman Paşa zamanında ŞEHİRKÖY demiş buraya. Ama Yörük Türklerinin ağzında Şehir’den Şar’a dönüşmüş ve ŞARKÖY olmuş. Farkındayım çok detay oldu ama buraya gelme fikri ortaya çıkınca ilk olarak isminin nereden geldiğini merak ettim ve araştırdım.
İlk defa geldim ve kesinlikle son olmayacak çünkü İstanbul’un karmaşasından uzaklaşıp (hem de İstanbul’a 3 saatlik bir mesafede), insana bu kadar huzur veren bir yerde uzun zamandır bulunmamıştım.
Gündüz deniz kıyısında güneşlenen, gece sahilde ve çarşısında vakit geçiren gençleri ve yaşlıları bir arada görebilirsiniz.
Şarköy içerisinde bir kere arabaya kesinlikle ihtiyaç yok. Burada her evin olmazsa olmazı sepeti olan bir bisiklet. Her yere bisikletle ulaşmak mümkün ve tabii çok keyifli. Ayrıca unutmamam gereken bir diğer ayrıntı da katlanabilir sandalyeler. Sahilde yatıp güneşlenmek yerine dostlarınızla denize karşı sohbet etmek istiyorsanız eğer, sandalyenizi mutlaka yanınıza almalısınız. Akşamları da teyzeler, amcalar Şarköy çarşısının gürültüsünden kaçıp sahil kıyısında sandalyelerini atıp, gece boyunca sohbet ediyorlar. Herkes birbirine saygılı, kendi işinde ve tabii keyifli.
Şarköy de çok sık göreceğiniz ulaşım araçlarından bir tanesi de faytonlar. Yukarıdaki gibi oldukça süslü pek çok faytonu Şarköy akşamlarında sıklıkla görebilirsiniz. Güzel görünmelerine karşı atlara bindirilen yüke, (özellikle Büyükada’da gördüğümüz kötü görüntüler sebebiyle) burada öyle midir bilmiyorum ama atların, sağlıklı bakımlarının yapılmıyor olması sebebiyle biz binmemeyi tercih ediyoruz. Zaten burada her yere yürüyerek de ulaşmanız mümkün.
Akşamları çarşısında kurulan küçük standlarda kendinize yada sevdiklerinize alacak pek çok obje yada eşya bulabilirsiniz. Biz bir dilek feneri aldık ve sahilde dileklerimizle birlikte uçurduk.
4 günlüğüne burada olduğumuzdan sadece Şarköy’ü gezebildik. Ancak buraya yakın gezebileceğiniz pek çok yer var. Örneğin belirli günlerde yapılan BOZCAADA ve GÖKÇEADA turlarına katılabilirsiniz ya da HORA FENERİ’ni, ERİKLİCE’yi, HOŞKÖY ve UÇMAK DERE’yi görmeye gidebilirsiniz. Biz bir daha ki sefer mutlaka buraları da gezeceğiz.
Yazının başlarında da dediğim gibi kesinlikle ilk ve son değil buraya gelişimiz.. Hatta yazlar için bir yazlık fikrini de düşünmüyor değiliz…
Kesinlikle tavsiye ederim. Gidin, gezin, görün.
